Lanetliler Körfezi - Wilbur Smith (1968)
1992 yaz döneminde Denizli İl Halk Kütüphanesinin raflarında gezinirken elime aldığım ve hayatımı derinden etkileyen bir kitap.
İlkokul 3. sınıfı bitirdiğim ve yaz tatilinde sokaklarda sürttüğümüz bir zamandı. O zamanlar ne teknoloji esiri olmuş çocuklar ne o AVM senin bu AVM benim gezen aileler vardı.
Renkli ama uzaktan kumanda olarak benim kullanıldığım (8 kanallı düğmeli Philips tüplü televizyon), TRT kanallarının yanı sıra Star TV ve Show TV'den başka kanalın olmadığı hayatımızdaki tek ilgi çekici teknolojik alet olan televizyonun en ilgi çekici zamanı; Star TV'nin Parliament Pazar Gecesi Sinema kuşağı olduğunu düşündüğünüzde pek de gerekli bir alet olarak gözükmezdi çocuklar için.
Yurdum insanının kitap okuma alışkanlığının; ne büyüklerde ne de küçüklerde (en azından kendi çevrem için) pek rastlanılmadığı, durduk yere roman falan okuyanların garip karşılandığı dönemde evlerde kitap namına bulabileceğiniz iki şey bulurdunuz genelde. Özene bezene yapılmış kılıfında Kuran-ı Kerim ve Ana Britannica tarzı ansiklopedi setleri.
Dediğim gibi 1992 yılının yaz aylarından birinde kütüphanede tanıştım bu kitapla. Yazın ortasında kütüphanede ne işim vardı hiç hatırlamıyorum. Saçma bir şey aklıma takılmış onu kitaplarda araştırmak istemiş de olabilirim; ya da sıcağın kavurduğu saatlerde bunalıp zaman geçirmek için kütüphaneye sığınmış da olabilirim.
Her ne sebeple olursa olsun o gün kütüphaneye girerek bu kitaba ulaşmam benim okurluk seviyemin belirlendiği gündür.
Kitabın o yıllardaki baskısının arka yüzünde kitap içeriği ile ilgili detaylı bir bilgi olmadığını söyleyebilirim. Kitabın ilk 2-3 sayfasını ayaküstü okuduktan sonra usulca bir masanın köşesine ilişip kütüphanenin kapanma saatine kadar orada kaldığımı hatırlıyorum. Kapanış saatinde kitabı alakasız bir rafa gizledim ve yarın koşa koşa geleceğimi adım gibi biliyordum.
Kitabın uyandırdığı acı verici merak yüzünden huzursuz bir gece geçirdikten sonra sabah evimizdeki rutin hayatın gerektirdiklerini yerine getirip ok gibi evden çıktım.
O yıllarda çocuklar güvenle sokaklarda dolaşır, akşam ezanında evde olunacak kuralı sebebiyle kimse çocuğunu o saate kadar arayıp sormazdı zaten. Bende bu özgürlükten yararlanarak o gün kitabı bitirmiştim.
Ve böyle başladı okuyuculuğum. O gün eve dönerken hikayenin etkisi sebebiyle olsa gerek oldukça sessizdim. Buruk bir tat vardı ağzımda. Yarım bir yaşanmışlık kalmıştı geride.
Ve o günden sonra hiç durmadan okumaya devam ettim...
Kitap ile ilgili düşüncelerime gelecek olursak; kitap yağ gibi akıcı olmamakla birlikte özellikle o yıllar için oldukça güçlü bir hikayeye sahiptir. Film tadında da diyebiliriz. 10 yaşında okumuş olmama rağmen pek de o çağa uygun bir kitap olduğunu düşünmüyorum. 13-14 yaş grubu bu kitap için başlangıç yaşı olarak düşünülebilir bence.
Kitap ve sinema gibi emek gerektiren işlerin içeriğini anlatmayı pek uygun bulmadığım için konusuna çok değinmeyeceğim.
Ek bilgi olarak orijinal ismi 'Shout at the Devil' olan ve dilimizde 'Lanetliler Körfezi' olarak basılan kitap 1976 yılında beyaz perdeye aktarılmıştır. Film ülkemizde 'Cehennemde Randevu' ismi ile bilinir. Başrollerde Roger Moore, Lee Marvin ve Barbara Parkins vardır.